ÇOCUK HAKLARI İHLALLERİ


"Türkiye'de Çocuk Hakları İhlalleri " 

              13 Şubat 2014
TBMM Genel Kurulu

Sayın Başkan, Sayın Milletvekilleri,
Türkiye’de hakları ihlal edilen en kırılgan grup olan çocuklar üzerine gündem dışı söz aldım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

 Ülkemizin her yerinde yıllardır çocuk trajedileri  yaşanıyor. Bunlar gündemin kıyısından bir gün  yer alıp, sonra unutulup giden çocuklar. Benzer olaylar çağdaş demokratik ülkelerde gerçekleşince yer yerinden oynuyor, sorumlular bulunuyor, istifalar oluyor, bir daha olmaması için sert tedbirler alınıyor, olaylar toplumların hafızasına kazınıyor.
Bizim sözde demokrasimizde ise her ihlal normalleştiriliyor ve sonunda toplum bu durumu hayatın bir parçası olarak kabulleniyor.

Çocuklar konusunda bütün yetişkinlerin duyarlı olması beklenirken şiddete uğrayan çocuklar, çocuk intiharları, tecavüzler, tacizler, sağlıksız koşullarda, hayat mücadelesi veren hatta bu uğurda ölen, sakatlanan çocuk işçiler hükümeti  yaralamıyor. Öyle bir demokrasi ki bu, en acı olayların sorumlusu yok.


Çocuk ceza infaz kurumlarında kalan, devlete emanet çocukların işkence, kötü ve her türlü onur kırıcı muameleye maruz kalmaları konusunu takip eden, sorumluluk alan, kusurlu, suçlu bulunan,  görevden alınan, bu iddialara konu davranışların bittiğini ortaya koyan yok. Hiç bu çocuklar aklınıza geliyor mu?

13 yaşında kafası pres makinesine sıkışıp ölen Ahmet’I hatırlayan var mı? Böyle bir olay tekrar etmesin diye çocuk işçi kalmasın diye çalışmalar,  denetimler yeterli mi? Hayır. Birçok olay, kaza oldu diye örtbas ediliyor.Ortada sorumlu yok.

 Evine ekmek almaya giderken başından gaz fişeği ile vurulup aylardır komada yatan Berkin Elvan için hükümetin kılı kıpırdamadı.
Uluderedeki toplu çocuk katliamı bile sizde bir infial yaratmadı. Onlarkaçakçı dediniz.
 Patlayıcılar, mayınlarla ölen, yaralanan  çocukları Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Enes Ata, Mehmet Uytun’u hatırlıyor musunuz? İktidar sizsiniz Sorumlu sizsiniz. Soruşturmaların çoğu davaya bile dönüşmüyor, takipsizlik kararları veriliyor. Siz takip ediyor musunuz?

Bir diğer çok önemli çocuk istismarı alanı, erken yaşta yapılan evlilikler. Siirt’te 12’sinde evlenen, 13’ünde anne olan, 14’ünde ölü bulunan Kader Erten’I umarım unutmadınız.

Ülkemizde ehliyet alma yaşı, Oy kullanma yaşı, Yargıya başvurma yaşı 18 iken evlilik yaşı 16 olabilmektedir. Evlilik, çocuk sahibi olmak, araba kullanmak kadar bile  ciddiye alınmıyor.

Türkiye Barolar Birliği 2013 verilerine göre, Aileler çocuklarının yaşlarını büyütüp evlenme izni alabilmek için önceki yıllara oranla yüzde 94 artışlarla mahkemelere başvuruyorlar. Aileler neden küçük kızlarını evlendirmek için bu kadar acele ediyorlar? Merak etmiyor musunuz? Bunun ekonomik , sosyolojik sebeplerini  araştırıyor musunuz? Bu çocukların eğitimlerine devam etmeleri denetleniyor mu?

Burada elbirliğiyle oluşmuş bir zincir var.
Çocukla evlenen adam,
nikâhı kıyan imam,
dur demeyen muhtar,
düğünde halay çekenler,
sessiz kalanlar,
çocuğu koruyamayan devlet,
suçlulara yaptırım uygulamayan adalet,
Çocuğun başına bir felaket gelince haber oluyor. Bu kadar.

Bakanlık ‘çocuk gelin’ dramı konusunda samimi değil. Temmuz 2013 tarihinde, “Çocuk Gelinler ve Erken Yaşta Zorla Evlilikler Komitesi”  kurulmuş bugüne kadar sadece bir kere toplanmış. Konunun hafife alınması ne kadar vahim.

En son Denizli’de yaşanan bir tecavüz vakası var. 16 yaşında kız çocuğu için  ‘bira içmesi sonrası başına gelecekleri kabul etmiş olur’ değerlendirilmesi yapılarak, dava bunun bir tecavüz davası olmadığı yönünde sonuçlanmıştır. Bu çocuğun hakkını devlet koruyamıyor. Kimsorumluluk alacak?
Değerli milletvekilleri,
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Türkiye’de 1995 yılında yürürlüğe girdi. Ancak sivil toplum raporları, ülkemizin en fazla çocuk ihlalinin yaşandığı ülkeler arasında olduğunu gösteriyor. Devletin, Hükümetin çok çocuk doğurulması dışında, uluslararası sözleşmelere dayalı bir çocuk politikası yok.
Size bunları hatırlatmayı bir borç biliyorum.
Saygılar sunarım.

Ayşe Eser Danışoğlu


*********************************************************************************
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorunun T.C Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma ŞAHİN tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. maddeleri gereğince saygıyla arz ederim. 01.02.2013



                                                                                                 
                                                                                                 Ayşe Eser DANIŞOĞLU
                                                                                                 CHP İstanbul Milletvekili


Çocuk Haklarına Dair Sözleşme Türkiye tarafından 14 Eylül 1990 yılında imzalanmış olup 9 Aralık 1994 tarihinde onaylanmıştır. Sözleşme bakımından Türkiye 2 Ekim 1995 tarihinden itibaren yükümlülük altındadır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesine göre her çocuk temel yaşama hakkına sahiptir, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için devletler mümkün olan azami çabayı gösterirler denilmektedir.
Türkiye’de çocuk intiharları yaşanmaktadır ancak çocuk intiharlarına yönelik net bilgiler halen hiçbir kamu kurumunun elinde bulunmamaktadır. TÜİK çocuklara ilişkin alanlardaki istatistikleri 2006 yılından bu güne güncellememektedir. Bu konuda çalışmaların yürütülmemesinden ötürü, Çocuk Hakkı Sözleşmesi ile garanti altına alınan hak ihlalleri ülkemizde sıkça yaşanmaktadır Göç Vakfının yapmış olduğu medya izleme ve raporlama çalışmasına göre intihar yaşı 8’e düşmüştür ve 2012 yılında Türkiye’de 44 çocuk intiharı yaşanmıştır. Son üç aylık dönemde intihar eden 25 çocuktan 6’sının çocuk gelin olması, Türkiye’de çocuk gelinler sorununun sonuçları açısından da önemlidir. Çocuk gelin intiharları da erken zorla evlendirmelere göz yumulmasından ötürü devlet eliyle yaşam hakkı ihlallerine dönüşmüştür.
1.       Bakanlığınız çalışmaları arasında çocuk intiharlarına yönelik bir veri tabanı bulunmakta mıdır?
2.       Bakanlığınız çocuk intiharlarını önleyici herhangi bir çalışma yürütmekte midir? Bakanlığınız nezdinde çocuk İntiharlarını önleyici politikalar geliştirilmekte midir?



*********************************************************************************
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorunun T.C Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma ŞAHİN tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. maddeleri gereğince saygıyla arz ederim. 22.08.2013

                                                                                                                    Ayşe Eser DANIŞOĞLU
                                                                                                 CHP İstanbul Milletvekili


Türkiye, 27 Ocak 1995 tarihinden bugüne BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraftır. Ancak, sözleşme ile güvence altına alınan ve devletler tarafından sağlanması ve korunması gereken çocuk hakları, ülkemizde açıkça ihlal edilmektedir. Ülkemiz; çocuk işçiliği, çocuk gelinler, çocuk istismarı, ihmal ve tedbirsizlikten kaynaklanan çocuk ölümleri gibi devletin acil müdahalesini gerektiren vahim sorunlar ile karşı karşıyadır.

Türkiye İstatistik Kurumu 2012 yılı Çocuk İşgücü Anketine göre Türkiye’de 6-17 yaş arasında 15 milyon çocuk bulunmakta ve bu çocukların 893 bini çalışmaktadır. Bu çocukların yüzde 44,7’si (399 bin kişi) tarım, yüzde 24,3’ü (217 bin kişi) sanayi ve yüzde 31’i (277 bin kişi) hizmet sektöründe çalışmaktadır. Ayrıca çalışan çocukların yüzde 49,8’i bir okula devam ederken, yüzde 50,2’si okula gitmemektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün raporlarından elde edilen verilere göre ise yalnızca 2013 yılı Temmuz ayında 8 çocuk işçi hayatını kaybetmiştir.

İçişleri Bakanlığı verilerine göre ise; 2010 yılından bugüne 18 yaş altında evlenen kız çocuklarının sayısı (çocuk gelinler) 12 bin 866 olarak açıklanmıştır.

Adalet Bakanlığı’nın bir soru önergesine verdiği cevapta, 2011 yılında Türk Ceza Kanunu’nun “Çocukların cinsel istismarı” başlıklı 103. maddesi çerçevesinde açılan dava sayısı 16 bin 827 olarak belirtilmiştir.

Gündem Çocuk Derneği’nin Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı Raporuna göre ise, 2012 yılında devletin önlem almaması ve/veya hatalı müdahaleleri nedeniyle ortaya çıkan hak ihlalleri (şiddet, bireysel silahlanma, ihmal, iş yeri ölümleri, afetler, toplumsal olaylar, silahlı çatışmalar, kamu görevlilerinin ihmali vb.) yaşanan olaylar sonucunda en az 609 çocuk yaşamını kaybetmiştir.

Hak ihlallerinin ve çocuğa dair tüm sorunların ivedi bir şekilde bütüncül sosyal politikalar ve kurumlar arası koordinasyon ile çözülmesi elzemdir. Bu amaçla, 4 Nisan 2012 tarih ve 28254 sayılı Genelge ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başkanlığında Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu kurulmuştur. Hükümetiniz tarafından başlatılan bu girişim geç olsa da önemlidir. Ancak, Kurul’a davet edilen sivil toplum örgütlerinden biri olan Çocuk Vakfı’nın iddiasına göre;  bu kurulun işleyişi ile ilgili sorunlar bulunmaktadır. Buna göre; bu kurul Mayıs 2012 tarihinde gerçekleştirdiği ilk toplantısından sonra herhangi bir çalışma yürütmemiştir. Bu bağlamda:


1.     Kurul çocuğa dair hangi konularda politikalar ve çalışmalar üretecektir?

2.     Kurul tarafından çocuk işçiliği, çocuk gelinler, çocuk istismarı, suça sürüklenen çocuklar, tutuklu ve hükümlü çocuklar vb. gibi ivedilikle çözüm üretilmesi gereken konularda hangi kararlar alınmıştır?

3.     Kurul aldığı kararların yürütmesini nasıl gerçekleştirecektir?

4.     Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu ilk toplantısına genelgede belirtilen devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarından hangileri katılım göstermiştir? Hangi kurumlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından toplantıya katılması için davet edilmiştir?

5.     Kurul hangi sıklıkta toplanma kararı almıştır?

6.     Kurul kurulduğu günden bugüne kaç toplantı gerçekleştirmiş ve kaç çalışma üretmiştir?

7.     Her geçen gün artan çocuk hakları ihlallerinin ortadan kaldırılması için gerekli politikaların üretilmesi adına bu Kurul’un etkili çalışması esastır. Bakanlığınız tarafından Kurulun etkin biçimde çalışması için her hangi bir girişimde veya müdahalede bulunulacak mıdır?




*********************************************************************************

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorunun T.C Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. maddeleri gereğince saygıyla arz ederim. 26.03.2013


                                                                                        
                                                                                                 Ayşe Eser DANIŞOĞLU
                                                                                                 CHP İstanbul Milletvekili


Ülkemizde çocuk işçiliği önemli bir sorundur. Çocukların çoğu kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. Türkiye’de 2006 yılından beri çocuk işçiliği ile ilgili veri tutulmamaktadır. 2006 yılı sonu verilerine göre Türkiye’de 1 milyona yakın çocuk işçi olduğu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tarafından geçtiğimiz yıl açıklanmıştır. Kayıt dışı çalıştırılan ve iş sahasında yaralanan, ölen çocukların resmi sayıları da bilinmemektedir. Çocuk işçilerin sorunları ve yaşanan kazalar ancak medya tarafından gündeme getirilmektedir. Bu haberlere göre Mart ayında, Adana İli Yüreğir İlçesi Şehit Öğretmen Sait Korkmaz İlkokulu 7'nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki Ahmet Yıldız, Keresteciler Sitesinde bulunan Koç Plastik Fabrikasında baskı makinesine sıkışarak yaşamını yitirmiştir. Bu bağlamda:


1.      Koç Plastik Fabrikası Bakanlığınız İş Teftiş Kurulu tarafından en son ne zaman denetime tabi tutulmuştur? Fabrikada 18 yaş altında başka çocuk ve genç işçi çalıştırıldığına dair herhangi bir rapor bulunmakta mıdır? Fabrikaya Bakanlığınız tarafından herhangi bir yaptırım uygulanmış mıdır, uygulanmış ise nelerdir?

2.      14 yaşını tamamlamayan bu yüzden kanun ile çocuk işçi dahi sayılmayan 13 yaşındaki Ahmet Yıldız gibi yasal olmayan yollardan çalıştırılan çocuklar adına Bakanlığınız ne gibi tedbirler almaktadır? Denetimlerde çocuk işçi çalıştıran ve kanunla çocuk işçi dahi sayılmayan 14 yaş altı kişileri çalıştıran kurumlar için ne gibi yaptırımlar gerçekleştirilmektedir?

3.      Çocuk İşçiliğini önlemek amaçlı Bakanlığınız tarafından yürütülen çalışmalar nelerdir?





*******************************************************************************


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorunun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Ayşenur ISLAM tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğünün 96. maddeleri gereğince saygıyla arz ederim. 23.01.2014

                                                                                                
                                                                                                                                   
                                                                                                                          Ayşe Eser DANIŞOĞLU
                                                                                                                           CHP İstanbulMilletvekili


Çocuk Haklarına Dair Sözleşme; siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki insan haklarını en geniş biçimde tanımlayan, tarihte en geniş kabul gören insan hakları belgesidir. Bu Sözleşme Türkiye tarafından 14 Ekim 1990 yılında imzalanmış ve 27 Ocak 1995'te Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Üzerine tartışılması mümkün olmayan standartlar ve yükümlülükler içeren bu Sözleşme ile çocukların nerede doğduklarına, kim olduklarına, cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın bütün hakları tanımlanmaktadır.

Çocuğun yaşaması, gelişmesi ile yararının gözetilmesi Sözleşmede yer alan temel değerlerdendir. Özgürlükten yoksun bırakıcı uygulamalardan korunma, çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme, istismar ve ihmalden korunma, cinsel sömürüden korunma, ekonomik sömürüden korunma Sözleşmede açıkça savunulan haklardır.

“Çocuk Gelinler” ya da “Erken Yaşta ve Zorla Evlilikler”,  çocuk haklarının ve insan haklarının açık ihlalidir.  Siirt’te 12 yaşında evlendirilen, 13'ünde anne olan ve evinde silahla vurulmuş halde bulunan 14 yaşındaki Kader Erten'in ölümü, ülkemizde yıllardır süregelen bu toplumsal ve sosyal dramın önüne geçilmesinin aciliyetini bir kez daha ortaya koymuştur.
 
Bu duruma göz yuman, olağanlaştıran ve “masumlaştıran” sistem, çocuk istismarına resmi onay veriyor demektir. Çocuk gelinler sorunu hakkında Hükümetiniz, 18.07.2013 tarihinde kurulan ve bugüne kadar sadece bir kere toplanmış  “Erken Yaşta ve Zorla Evlilikler Komitesi” dışında, önleyici ve koruyucu mekanizmalar adına hiçbir adım atmamış, herhangi bir somut çalışma ve politika oluşturulmamıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Çocuk gelinler sorunu için Uçan Süpürge Derneği ile işbirliği yapması ise geç kalınmış önemli bir gelişmedir.


Diğer önemli bir husus da çocuk gelin sayısına dair farklı birçok istatistik bulunması ancak bu istatistiklerin birbiriyle tutarlı olmamasıdır. 2011 yılında Uçan Süpürge Derneği tarafından 54 ilde yapılan araştırmaya göre, çocuk evliliklerin oranı % 28-30 olarak belirtilmiş, hatta bazı bölgelerde bu oranın % 48’lere çıktığı açıklanmıştır. Ancak, TBMM çatısı altında milletvekillerinin soru önergelerine verilen yanıtlarda, 2011 yılı “Türkiye’de Aile Yapısı Araştırması” verileri dışındaki hiçbir istatistiki verinin doğruluğunun ve güvenirliğinin olmadığı belirtilmiştir. Bakanlığınızın, bu araştırmayı referans alarak verdiği cevaplarda 2006-2011 yılları arasında evlilik yapan kadınların % 7,9’unu 18 yaşın altındaki kız çocukların oluşturduğu ve bu oranın önceki on yıllara göre düşüş gösterdiği belirtilmiştir. Ancak,  aynı araştırmada yer alıp Bakanlığınız tarafından gündeme getirilmek istenmeyen önemli bir istatistik ise, ilk evlenme yaşı verilerine göre kadınların % 29,2’sinin 18 yaşın altında evlenmiş olmasıdır. Bir çocuğun bile haklarından mahrum edilmesi kabul edilemezken sayıları yüzbinlerle ölçülecek çocuk gelin sayısı Bakanlığınızın açıklamalarında düşük gösterilmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda:



1.       Mevcut istatistikler ve basına da yansıyan haberlerin ortaya koyduğu üzere çocuk gelinler sorununun ortadan kaldırılması için gerekli çalışmalar yapılmamaktadır. Bakanlığınız kısa ve uzun vadede bu sorununu ortadan kaldırılması için hangi politikaları uygulayacak, hangi çalışmaları gerçekleştirecektir?

2.       İstatistiklerin birbiriyle örtüşmediği göz önüne alınarak, Bakanlığınız verilerine göre 2002 yılı itibariyle kaç çocuk gelin bulunmaktadır? Çocukların evlendirilme yaşları nelerdir? Toplam çocuk intiharları içinde erken yaşta evlilik yapanların oranı nedir?

3.       Çocuk yaşta evliliklerin kayıt altına alınması ve verilerin sürekli güncellenmesi için belirli aralıklarla saha araştırması yapılmakta mıdır? Yapılmıyor ise, yapılması düşünülmekte midir? Bakanlığınız tarafından, çocuk gelin sorununu oluşturan dinamiklerin belirlenmesi ve çözüm politikaları üretilmesi adına da, sosyolog, sosyal çalışmacı ve sosyal politika uzmanları ile birlikte yürütülecek herhangi bir çalışma öngörülmekte midir?

4.       “Erken Yaşta ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Komitesi” kurulduğu 2013 Temmuz ayından bugüne kadar neden sadece bir kere toplanmıştır? Bu toplantının erken yaşta evlilikleri önlemek adına her hangi somut çıktısı var mıdır? Komite’nin hangi sıklıkta toplantıya çağırılması düşünülmektedir?

5.       17 Mayıs 2013 tarihinde, UNICEF ve UNFPA’nın katılımıyla gerçekleştirilen “Çocuk Gelinler Çalıştayı” sonucunda hangi sosyal politika önerileri ortaya çıkmıştır? Çalıştayın önleyici ve koruyucu politikalara yönelik somut çıktıları olmuş mudur? Bu politikalardan hangileri Bakanlığınız tarafından uygulamaya geçirilmiştir?

6.       Milletvekillerinin soru önergelerine verilen yanıtlarda, Uçan Süpürge Derneği ile birlikte, çocuk gelinlerin Türkiye’deki gibi toplumsal bir sorun olduğu diğer ülkelerden Bangladeş ve Hindistan’a çalışma ziyaretleri gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Gerçekleştirilen ziyaretlerin somut çıktıları nelerdir?  Bu ziyaretlerden hareketle sorunun önlenmesi adına hangi somut politikalar üretilmiştir?

7.       5393 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, 2828 sayılı Kanun’da geçen ihbar yükümlülüğü ve Cumhuriyet Başsavcılıklarının görev tanımlamasına göre 18 yaş altında gayri resmi olarak evlendirilen çocuklar hakkında ihbar yükümlüğü bulunmaktadır. Bu bağlamda; mahalli mülki amirler, sağlık kuruluşları, köy muhtarları, genel kolluk kuvvetleri ve belediye zabıta memurları ve hatta imamlar tarafından 2002 yılından bu yana kaç ihbar yapılmıştır? Bu ihbarları yıl bazında paylaşır mısınız? Eğer ihbar yok ise, bu mekanizmanın işletilmesi için herhangi bir çabanız bulunmakta mıdır?

8.       Bakanlığınıza bağlı kurumlarda erken yaşta evlenme nedeniyle yaşanan sıkıntılardan ötürü kaç çocuğa ve ailesine destek verilmiştir?

9.       2013 Yılında Bakanlığınız ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında aile yapısının ve değerlerinin korunması; aileyi ve aile içinde bireyi tehdit eden problemler hakkında toplumun duyarlı kılınması amacıyla bir Protokol imzalanmıştır. Bu Protokol çerçevesinde yürütülen çalışmalar nelerdir? Bakanlığınız ve Diyanet işleri Başkanlığı tarafından çocuk gelinler ve erken yaşta evlilikler konusunda toplumun duyarlı kılınması ve farkındalık yaratılması önemli bir çalışma alanı olarak değerlendirilmekte midir?

10.    Ülkemizde, devlet nikâhı belgesi olmadan Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı imamlar tarafından imam nikâhı kıyılamaz. Ancak, 18 yaş altındaki bireylerin gerçekleştirdiği evliliklerin çoğunda devlet nikâhı olmadığı, birçok çocuk gelinin imam nikâhı ile evlendirildiği görülmektedir. Bu gayri resmi uygulamanın sonlandırılması için Diyanet İşleri Başkanlığı ile bir Protokol hazırlanması planlamakta mıdır?

11.    2002- 2013 yılları arasında çocuğunun evlenmesi için mahkemeye başvuran anne-baba veya yasal temsilci sayısı kaçtır? Bu veriler Bakanlığınız tarafından takip edilmekte ve düzenli aralıklarla Adalet Bakanlığından,  aile ve çocuk mahkemelerinden temin edilmekte midir?



Bu Blogda Ara

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı